Üniversitemiz Hukuk Fakültesi, geleceğin hukukçuları olan mezunlarını meslek hayatına uğurladı.
.jpg)
Mavi Salon’da yapılan mezuniyet törenine Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Başalan, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı, İdare Mahkemesi Hakimi Muhammed Dal, Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Abdullah Ömercioğlu, Dr. Öğr. Üyesi Reyhan Tuhan Boz, akademik ve idari personelimiz, öğrencilerimiz ve aileleri katıldı.
.jpg)
.jpg)
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı, “İnsan, adil bir dünyada yaşamak, hak ettiğini almak ister ve adaletsizlikten şikâyet eder. Adalet düşüncesi insanın çevresini düşünceli bir şekilde algılamasına ve sağlıklı bir iletişim kurmasına imkân verir. ‘Ne ekersen onu biçersin, etme bulma dünyası, hak yerini bulur’ gibi atasözü ve deyimler adil dünya inancının ifadesidir. İnsan, adaletin olmadığı bir dünyada mutlu ve huzurlu olamaz. Adalet duygusunu etkin kılan da adaletsizliktir. Doğrudan ve dolaylı olarak bir adaletsizlik görüldüğünde veya duyulduğunda insan adalete sarılır. Suçlunun hak ettiği cezayı görmesi düşüncesi, adalet ve adaletsizlik düşüncesinin sonucudur. Bu nedenle amaçları arasında adalet olmayan bir hukuk sistemi düşünülemez. Mağduru ve toplum vicdanını rahatlatmayan, adaletin yerini bulduğu hissi uyandırmayan hiçbir ceza amacına ulaşamaz. Halk arasında kullanılan ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ cümlesi kişinin mağduriyetini belirttiği gibi ateşin düştüğü yerde söndürülmesi gerektiğini de ifade eder. Bu mağdurun teselli ve tatmin olması anlamına gelir. Genç meslektaşlarım, hukuk eğitimi yalnızca hukuk fakültelerinde alınan eğitimle öğrenilemez. Bir insan, hukuk alanında yetkinlik kazanmak istiyorsa hayatı boyunca kendini geliştirmeli ve çalışmalıdır. Ancak bu şekilde ait olduğu topluma katkı sağlayabilir. Sevgili gençler, ilimle irtibatı koparmayın ve mümkünse lisans eğitimlerinizi lisansüstü eğitimlerle taçlandırın. Kendinizi meslek olarak kimi örnek almak istersiniz? Hz. Ömer’i yargılayan Kâdî Şüreyh’i, Fatih Sultan Mehmed’i yargılayan Kadı Hızır Çelebi’yi mi? Yoksa Yıldırım Bayezid’in yaktırmak istediği rüşvetçi kadılardan mı olmak istersiniz? Dünya hukuk sistemine yön veren büyük hukukçular gibi mi olmak istersiniz yoksa sıradan bir meslek mensubu mu olmak istersiniz? Eleştirdiğiniz insanların yaptıklarını sizler yapmayın. Hata insan içindir ama hatanızda ısrarcı olmayın. Yolunuz ve bahtınız açık olsun genç hukukçular.’’ ifadelerini kullandı.
.jpg)
.jpg)
Programda konuşma yapan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Başalan, “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Mezuniyet Törenimize şahsım ve Üniversitem adına hoş geldiniz diyor, hepinize saygılar sunuyorum. Bu dönemin sonunda mezun olabilecek öğrencilerimizi tebrik eder başarılarının devamını diliyorum. Sevgili misafirler, Kırıkkale Üniversitesi 33 yıllık eğitim öğretim hayatında Türk yükseköğretiminin saygın bir parçası olarak bugün nasıl sizin evlatlarınızı mezun ediyorsa bu yıl yaklaşık 6 binin üzerinde mezunumuzu, 33 yıllık eğitim öğretim hayatımızda ise 100.000'in üzerinde mezunumuzu ülkemizin sektörlerine göndermiş bulunuyoruz. Bugün de bunun heyecanını yaşıyoruz. Pençe Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Kıymetli ailelerine sabırlar niyaz ediyor, yaralarımıza acil şifalar diliyorum. Bu sebeple 12 fakültemizde 6 yüksekokulumuzda yapılan mezuniyet törenlerimizde küçük revizyonlar yaptık. Mutluluğunuzu yüzlerinizden okuyabiliyoruz ama siz de takdir edersiniz ki bazı programları çıkarmak zorunda kaldık. Ben öncelikle bu mezunların yetişmesinde emeği geçen öğretim üyesi arkadaşlarıma, kolaylaştırıcı olan idari personelimize ve diğer çalışanlarımıza, bizle birlikte çalışma gayreti içerisinde olan ve bu gayreti sergileyen sivil toplum kuruluşları ile kamunun diğer kuruluşları olan dış paydaşlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu imkânların hazırlanmasında emeği geçen başta Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan olmak üzere herkese teşekkür ederim. Rektörümüz, şu anda Bosna Hersek'te Srebrenitsa katliamının yıldönümü sebebiyle orada bulunuyor. Sizlere selamlarını iletmemi istediler. Tabii ki en büyük teşekkürü ise elleri her gün öpülesi siz anne babalar hak ediyorsunuz. 4 yıl önce can parelerinizi bizlere emanet ettiniz. Büyük fedakârlıklarla, hayallerle, umutlarla bugüne kadar desteklediniz. Bugün ne kadar gurur duysanız azdır. Mutluluğunuzun daim olmasını temenni ediyorum. Son olarak bizim hafızalarımızda hep sevgili öğrencilerimiz olarak kalacak mezun meslektaşlarıma, kıymetli dekanımızın hukuki tavsiyeleri yanında ben de birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum. Sevgili gençler, mesleğinizi icra ederken bilimin gerekliliklerinden ayrılmamanızı tavsiye ediyorum. Birinci tavsiyem budur. İkinci olarak ise sürekli kendinizi yenilemeniz gerektiğini bilin çünkü hukuk sistemleri mevzuatta sürekli güncelleniyor. Buna kendinizi hazırlamanız ve güncel bilgilerle donanmanız önem arz ediyor. Son olarak ise acı tatlı birçok anı biriktirdiğiniz Kırıkkale Üniversitesi yuvasını sürekli hatırlamanız, unutmamanız ve aidiyet duygunuzu evlatlarınıza aktarmanızdır. Bunu derken mezun portalına üye olmayı unutmayın demek istiyorum. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin mezuniyetini tebrik ediyor ve saygılar sunuyorum. Allah'a emanet olun.” dedi.
.jpg)
Mezun öğrenciler adına konuşma yapan 2024-2025 Akademik Yılı Hukuk Fakültesi birincisi Erkan Sütçü,” Uzun ve yorucu bir eğitim öğretim sürecini başarıyla tamamladık. Bugüne erişmek hiç birimiz için kolay olmadı. Kendimizle ne kadar gurur duysak ne kadar övünsek azdır. Lisans mezunu olmayı seçmekle çok büyük bir sorumluluğun altına imza attık. Hukuk alanını tercih etmekle de bu sorumluluğu bir kaç kat daha artırdık. Bizler memleketin aydın kesimi olmak, önemli işler başarmak, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak üzere bu yola koyulduk. Esasında bugün burada aldığımız bu diplomalar yaşam boyu sürecek eğitim ve gelişim serüvenimizin kapısını açacak bir anahtar hükmündedir. Yolculuğumuz bu noktada daha da önemli bir role bürünmekte ve sorumluluklarımız giderek artmaktadır. Bize bu anlamlı görevlere talip olma noktasında fırsat eşitliği sunan Cumhuriyetimize ve Devletimize şükranlarımızı sunuyoruz. Aldığımız eğitimin bir karşılığı olarak her işi layıkıyla yerine getirme borcunu da üstleniyoruz. Sevgili arkadaşlarım, insanoğlu fıtratı gereği kendi menfaatlerini önceler, ancak yüksek ahlak seviyesine ulaşmakla bu duygu bir nebze olsun dengeye kavuşturulabilir. Bu seviyeye ulaşmak da aklı ve kalbi eğitmekle mümkündür. Aklımızı eğitmek hedefe ulaşmada önemli bir sacayağıdır. Ancak her koşulda tek başına yeterli olamayacaktır. Anayasa 138. Madde ‘’Hâkimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.’ buyurmaktadır. Yani hâkimler karar verirken kalplerinin sesini de dinlerler. Öyleyse kalplerimizi de eğitmeli ve kararlarımızı verirken adaletle hükmedebilmenin tüm gereklerini yerine getirmeliyiz. Sevgili arkadaşlarım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti neden gençliğe emanet etmiştir? Genç Cumhuriyetin gelişim evresinin sancılı olacağının farkındadır. Süratle bir eğitim seferberliği başlatmıştır. Çünkü Cumhuriyetin ve demokrasinin içselleştirilebilmesinin yolu halkın eğitim seviyesinin yüksek olması ile doğrudan ilişkilidir. Akıl ve bilimin ışığında eğitilecek Türk gençliğinin elde edilen kazanımları asla terk etmeyeceğinin de farkındadır. Demokrasi ile bir kez tanışan toplumun bu yoldan geri dönmeyeceğinin ayırdındadır. Peki, Cumhuriyeti ve kazanımlarını korumak ile her kesimden her türlü görüşe saygı göstermek, onlara yaşam alanı bırakmak arasındaki denge nasıl kurulacaktır? Pek tabi bu çok güç ve meşakkatli bir iştir. Tek ve açıkça görünen bir cevabı da yoktur. Ancak şu kesindir ki en doğru kararları sezgileri ve muhakeme gücü yüksek bireyler verebilir. Öyleyse bu kabiliyete erişmek öncelikli hedefimiz olmadır. Bunun için her kesimden her türlü görüşe saygıyla yaklaşmalı onların fikir dünyasını şekillendiren eserlerle ve kaynaklarla da hemhal olmalıyız. Bu sayede farklı bakış açılarını kavrayabilmeli ve taleplerini anlamlandırabilmeliyiz. Ufkumuzu, hayat görüşümüzü genişletebilmeliyiz. Şanlı tarihimizde bize bu konuda örnek olabilecek sayısız devlet büyüğümüz vardır. Bize bu cennet vatanı armağan bırakmışlardır. Bugün bu bayrağı taşıma ve gelecek nesillere emanet etme sırası bizlerdedir. Sözün özü herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirebilecek yeterliliğe ulaşmalıdır. Tarih bize bu misyonu yüklemiş, bizler de bu görevi kabul etmiş durumdayız. Unutmayalım vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Sözlerime son verirken her zaman arkamda dimdik duran cefakâr eşime, hayatıma anlam katan kızlarıma, dualarını esirgemeyen aileme, yardımsever tüm arkadaşlarıma, emeklerinden ötürü saygıdeğer hocalarımıza tekrar şükranlarımı sunuyor, tüm arkadaşlarıma onurlu bir yaşam ve başarılar diliyor, hak ettiğiniz diplomalarınızın size, ailenize, vatana ve millete hayırlı olmasını temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Hukuk Fakültemizden derece ile mezun olan öğrencilerimize hediye ve mezuniyet belgeleri verildi. Bu özel anda öğrencilerimiz, aileleri birlikte sahnede yer aldı.
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Başalan, dönem birincisi Erkan Sütçü’yü tebrik ederek hediye ve mezuniyet belgesini verdi.
.jpg)
Dönem ikincisi Kerem Şekeroğlu’na mezuniyet belgesi ve hediyesini Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı verirken, dönem üçüncüsü Yasin Şekeroğlu’na mezuniyet belgesi ve hediyesini İdare Mahkemesi Hakimi Muhammed Dal verdi.
.jpg)
Öğrencilerimize hocaları tarafından mezuniyet belgelerinin verilmesi ile devam eden program, havaya kep atılması ile sona erdi.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)